13 Mayıs 2014 Salı

HAYATIN UMUTLU YANINI HATIRLIYORUM










Şimdi sizi kıvır kıvır saçları olan minik bir kızla tanıştıracağım. adı, Deniz. en yakın arkadaşı ise Tilki Toni. Deniz ile Tilki Toni'nin öyle güzel maceraları var ki doyamayacaksınız... Bu ayki Star Kitap Eki'nde İyi ki Varsın Tilki Toni serini yazan Hafize Çınar Güner ile konuştum. Keyifli okumalar...

Tam uyumak üzereydi ki dolabının içinde bir tıkırtı duydu. Tık… Tık… Tık…
Sanki bir şey dolabının içinde geziniyordu. “O olmalı!” dedi deniz. “Mutlaka odur!”
Deniz’in olağandışı, olağanüstü, harika, inanılmaz sevimli ve dünyada bir eşi, benzeri olmayan yeni arkadaşı böyle duyurdu kendini. Sonrasında ise Deniz ile Tilki Toni’nin sımsıcak, eğlenceli, sürprizlerle dolu maceraları başladı.
Kelime Yayınları’ndan çıkan İyi ki Varsın Tilki Toni adlı serinin yazarı Hafize Çınar Güner. 38 yaşındaki Güner 1999 yılandan bu yana yaratıcı drama alanında çalışıyor. Drama atölyelerinde çocuk edebiyatından beslenen Güner, İyi ki Varsın Tilki Toni serisinde minik Deniz’in başından geçen maceraları anlatıyor. Hafize Çınar Güner ile yeni kitaplarını ve çocuk edebiyatı serüvenini konuştuk…

Çocuk kitapları yazmaya başlamanız nasıl oldu?
Bir sanat eğitimcisi olarak çocuklarla yaptığım yaratıcılık atölyelerinde sıkça çocuk edebiyatı eserlerini kullanıyorum. Her seferinde onları yeni bir eser ve yazarla tanıştırmak ya da bildikleri bir eserden yola çıkarak yaratım süreçlerinde bulunmalarına olanak vermenin okuma kültürü adına çok olumlu katkılar sağladığını düşünüyorum. Çocuk edebiyatı konusunda geçen sene Prof. Dr. Sedat Sever’in derslerini takip ettim. Elimden geldiğince çocuk yazınını takip etmeye ve çocukları nitelikli eserlerle buluşturmaya çalışıyorum. Tüm bunları yaparken de onların neleri takip ettikleri, ne okudukları, ne izledikleri ve neye güldükleri de benim için önemli. Çoğu zaman onların kendi özgün öykülerini, şiirlerini, masallarını oluşturmalarını sağlıyorum. Onlarla eğitim için tiyatro metinleri oluşturuyorum. İşte tüm bunları yaparken benim de kendimi bir yazma süreci içinde bulmam kaçınılmazdı sanırım.

Çocuklarla çalışmak size ne katıyor?
Sanırım sürekli yeni sorular sormayı, merak etmeyi, ayrıntıları daha iyi fark etmeyi sağlıyor. Hayatın acı yanı sıra bir de umutlu yanını bana hatırlatıyor.

İyi ki Varsın Tilki Toni serisinde Deniz’in maceralarını anlatıyorsunuz. Bu kitapları yazmaya başlamak nasıl oldu?
Tilki Toni ile tanışmam Deniz’inkine çok benziyor aslında. Okuldaki dolabımın içinde resim kağıtlarım azalıyor, kahvem çabucak bitiyordu. Dolabımın içine ne kadar toplu tutmaya çalışsam da her seferinde dağınık buluyordum. Derken bir akşamüstü birinin şarkı mırıldandığını duydum ve biri Tilki Toni’den başkası değildi. Norveç’e konferansa giden bir öğretmenin çantasına atlayıp gelen bu sevimli dost, önce benim sonra da öğrencilerimin hayatına girmiş oldu. Tilki Toni ile birinci sınıflar için problem çözme ve ilişki yönetimi üzerine bir proje geliştirip senelerce bunu uyguladık. Öğrencilerim empati kavramı konusunda farkındalık kazandılar. Yaptığımız bu çalışmayı birçok ulusal ve uluslararası platformda sunduk. Öğrencilerim onu çok sevdiler. Şu an sekizinci sınıftaki öğrencilerim benim adımı unutup hala onu soruyorlar. Derken Tilki Toni’nin daha çok çocukla buluşması fikri doğdu.

Kitaplarınızdaki hikâyeleri yazarken kendi çocukluğunuzdan da ilham alır mısınız? Kitaptaki Deniz karakteri kendi hayatınızdan biri mi?
Şüphesiz birebir olmasa da öyledir. Öğrencilerim bu karakter için model oluşturmuş olabilir. Sanırım farkında olmadan kendi hayatımdan ilham alıyorum. Baksanıza Deniz de gözlüklü benim gibi! Çizerle yüzyüze hiç tanışmamış olmamıza rağmen Deniz karakterini bana benzeten çok sayıda arkadaşım oldu.

Hayvanlar pek çok çocuk kitabının temel öğeleridir. Sizin kitabınızda da hayvanlar var, Tilki Toni başrolde. Özel olarak tilkiyi seçmenizin bir nedeni var mı?
Okulumda her sene hayvan hakları konusunda duyarlılık oluşturmak için ‘Dostlarımız’ adlı bir proje yürütüyorum. Hayvanlar doğanın bir parçası ve asla bizim buyruğumuzda değiller.  Sanırım bu duyarlılığımdan ötürü karakterim bir hayvan ve Deniz’de hayvan sevgisi olan bir çocuk. Zaten büyüdüğünde de hayvan psikologu olmak istiyor. Genelde tilki karakteri kurnaz olarak çizilir kitaplarda ama bizim Tilki Toni farklı. Bunu bir okurum çok güzel ifade etmiş. Biz de kitabın ark kapağın aldık. Demiş ki; “Tilki Toni hayatımda gördüğüm en güzel tilki. Hem kurnaz değil hem de dost canlısı.”


Çocuklar ayrı bir birey olarak görülmeli

Aynı zamanda çocuklar için yaratıcı drama atölyeleri üzerine çalışıyorsunuz. Kelime Çocuk Oyunları Atölyesi’nde neler yapıyorsunuz?
Kelime Çocuk Oyunları Atölyesi, Kelime Yayınları bünyesinde iki yıl önce kuruldu. Bu atölyenin amacı çocukların düş ve düşünce dünyasına seslenerek onları nitelikli çocuk kitaplarıyla buluşturmak. Bunun için tiyatroyu bir araç olarak kullanıyoruz. Edebiyattan tiyatroya uyarlamalar yapıyoruz. İlk olarak geçen sene kitapları dünyada pek çok dile çevrilmiş olan ünlü Amerikalı yazar Arnold Lobel’in Kurbağa ve Murbağa dizisinden iki öyküyü oyunlaştırıp çocuklarla buluşturduk. Bu sene ise çocuk edebiyatına kült eserler kazandıran Alman yazar Janosch’un Haydi Gel Bir Hazine Bulalım adlı kitabını sahneye taşıdık. Oyunlarımız okullarda, kitap fuarlarında, tiyatro festivallerinde çocuklarla buluşuyor ve çocukları eğlendirirken aynı zamanda onları kitap hakkında düşündürüyor, yazarın diğer öykülere ilişkin merak uyandırıyor. Böylelikle çocuk ile kitap arasındaki iletişimi kurularak okuma kültürü edinme sürecine katkı sağlanıyor.

 Ebeveynlere çocuklarıyla keyifli ve dolu vakit geçirmeleri için neler önerirsiniz?

Öncelikle çocuklarını tanımalarını ve onları ayrı bir birey olarak görmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarla keyifli ve dolu bir vakit geçirmek sonrasında çok kolay. Sadece boş bir plastik şişeyle saatlerce eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. O şişe sizin dürbününüz olup okyanuslara da açılabilirsiniz ya da onun nasıl doğada yok olmadığına dair bir dedektif de olabilirsiniz. Mesele sanırım çocuğun diliyle, oyunca konuşmak ve onunla vakit geçirirken tüm işlerimizi bir kenara bırakıp onunla olmak. O “an” da olmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder